23 Haziran 2013 Pazar

DİRENDİK , DİRENECEĞİZ , DURDURABİLECEK MİSİNİZ ?


Hepimiz hayatımızın bazı dönemlerinde haksızlığa uğrarız, mücadele ederiz. Hak ararız değil mi? Kişiselleştirmeyi bir yana bırakalım.Pasif bir korumadan bahsetmek istiyorum öncelikle.Hani  dolaylı ya da dolaysız haftalardır içinde bulunduğunuz Gezi Parkı ile can bulan direniş olarak tanımladığımız bir uyanış.

Masumiyet adı altında doğa sevgisini dillendiren bir halka, şiddet uygulayan başbakanımızın baş rollerde oynadığı bir vahşet oyunu sergilenmeye başlandı ne yazık ki. Sevgiyle yeşeren bu pasif direnişi nefretle çöle çevirme çabaları anlamsızca canımızı acıttı.Demokrasinin anlamını henüz bilmediğini düşündüğüm bir başbakan ve kendi vatanımda  bayrağımla yürürken terörist muamelesi görmemi sağlayan bir hükumetten bahsediyorum sevgili okuyanlar. Gözümü çıkarmak isteyen , üstüne kimyasal atıkla zehirleyen , can alan bir hükumetten.

Sevgiyle büyütülen bir direniş her şeyden önce.Bizzat içinde bulunduğum,yaşadığım bir direniş. Birlik ve beraberliği vatan sevgisi adı altında toplayan bir milletten bahsediyorum. Birde kendi halkını hırslarına yenilerek bölmeye çalışan bir hükumetten. Biz ayırmadık Sünni, Alevi, türbanlı, Ermeni vs. Hep birlikte taşıdık bayrağımızı. Bizi ayırmaya çalışan ne yazık ki sizlersiniz sevgili başbakanım.Ben daha kalabalığım sen daha kalabalıksın diye yarıştırmaya çalıştığın bir halk var ki bütünlüğü korumak ve huzuru sağlamak adına görev bilincinden yoksun bir hükumetle karşı karşıya kaldık.

Korkak, yandaş ve satılık bir medyaya sahip olduğumuzun bilincine de varmış olmamızın hazzını belirtmeliyim. Sosyal medyanın gücüne hep birlikte şahitlik ettik bir kez daha.Hala televizyon da dizi peşinde koşanlarınız var mı ?  Peki gazete ve haber bültenleri takip ederken tarafsız olmasına gerçekleri yansıtmasına özen gösteriyor musunuz ? Yoksa bir avuç erzağa kömüre vatanı taksitle değil peşin keş satarım diyenlerden misiniz ?

Çapulcu dediğiniz, marjinal dediğiniz,' Kamu alanıdır halka aittir dağılın' dediğiniz ve bilinçli bir şekilde bölmeye çalıştığınız bu insanlar bu vatanın halkıdır. Bilesiniz diye söylüyorum. Elinde sırt çantası, Türk Bayrağı, kitabı;  içinde vatan sevgisi, insan sevgisi ve doğa sevgisi olan bir halktan nasıl bir zarar gelebilir ?
Buyurun söyleyeyim. Korktunuz çünkü ; pasif direniş karşı koyulmazdır.

Biz nefretle savaş açmadık, sevgimizle direndik.

Sevgili Başbakan lütfen artık bu sömürgeciliğe son verin!.

Dinimiz de , Özgürlüğümüz de , İnsanlığımız da satılık değil!.